VOGUE Nisan sayısında Newyork kaçamak başlıklı bir yazı vardı.Yazı zaten newyork'a olan gitme isteğimi iyicene arttırdı öyle güzel yazılmış.Bende o yazıdan esinlenerek size istanbul'u anlatmak istedim.Zaten birçoğumuz biliyoruz evet ama olsun ben yinede anlatmak istiyorum :)
Kuşkusuz istanbul'un en güzel yanı mükemmel bir boğazının olması...Gündüz ayrı güzel gece ayrı..Şu aralarda bir de yunuslar ekleneye başlıycak o manzaraya..Eskiden yunuslar vapurlarla yarış yaparmış..Annemler anlatıyor..Görmeyi öyle çok isterdim o manzarayı..Boğazın keyfine varmanın en güzl yolu Ortaköy'den vapur gezintisi bence...Hem deniz havası alırsınınz hemde boğazdaki o muhteşem yalılara bakarak hayallere dalarsanız:)
Ortaköy'e kadar gitmişken kumpir,gözleme yememek olmaz.Ve tabi gümüşçülere,takıcılara bakmamak hiç olmaz..
Boğaz'ı karadan seyretmek istiyorsunuz sahilde bir yerede oturmanın yanı sıra diğer bir alternatif 42T otobüsüne binmek Bahçeköy-Taksim arası gidiyor ve sürekli sahildne geçiyor emin olun öyle güsel gezdiriyorki:)
İstanbul'un semtlerinii saymakla bitmez beşiktaş,taksim,etiler,caddebostan..hepsinin ayrı bir tadı var..Turist olarak geliyorsanız buraya bence sadece sarayları gezmekle olmaz.Alışveriş sadece KapalıÇarşı'da yapılmaz.İstanbul'u iyice anlamak için bence önce beşiktaş'a sonra etiler'e ,önce kadıköy'e sonra bağdat caddesine gitmek gerekir.Havanın nasıl değiştiğini anlamak,farklı kültürlerin nasıl bir arada olduğunu görmek için.
İstanbul'un acısını hissetmek içinde köprü trafiği yaşanmalıdır bence..Saat 6'dan sonra Beşiktaştan yukarı çıkılmaya çalışılmalıdır.
Gözümüzü doyurduk. karnımızı da doyurmak için sahilde balık yemek,tatlımızı taksim inci profiterolde yemeliyiz bence..Ya da bebek te waffle,mini'de dondurmak alternatif olabilir.
Daha neler var neler..Benim aklıma bunlar geldi ilk etapta..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder